Dünyada bir çok farklı kültürler elde‘ki şifayı aktarma metodunu uyguluyorlar. Şifalı eller geleneksel iyileştirme yöntemlerinin en başında gelir.
„Open Hand’s okulu“ 2008 yılında Anne Höfler tarafından 30 yıllık elde‘ki şifayı aktarma ve öğretme deneyiminden sonra kurulmuştur.
Okulun amaçları, bu metodu tefekkür temelinde uygulamak, yaymak ve bir etik çerçevesinde kamu kurumlara sunmaktır.
Mesele şu ki, bu metodu uygulayan şifacılar kendilerini zihin tarafından kavranamayan bir enerjiye açıyorlar. Buna ruhsal güç, daha yüksek güç, evrensel güç veya “ilahi şifa gücü” diyebiliriz. Kendimizi bu güç için bir kanal olarak görüyoruz, kendimizi ona açıyoruz, şifanın akmasına izin veriyoruz ve bunun için şükürediyoruz. Sonuçta bu yöntem çok basit bir metod olmasına rağmen, insanları çok derinden etkilebiliyor.
Bizim kültürümüzde Hazreti Fatıma’nın şifalı eli tanınır. Benim anneannem çocukluğumda ellerini hasta olduğumda sorunlu bölgeme koyarak Allahu Tealaya ”benim elim değil, Fatıma anamızın eli, Rabbim yavruma şifa ver” diyerek dua ederdi. En güvenli hastahane köyümüze 130 km uzaklıktaydı, o zaman ulaşım zordu. Doktorların yerini şifacılar dolduruyorlardı. Anneannem elini üzerime koyar koymaz içimde derinden bir huzur hissediyordum.
İyileşme her zaman beklediğimiz yerde oluşmaz
Başlangıçta şifacı tarafından iyileşme beklentileri yüksek olabilir. Tabiki semptonların gitmesini ister şifacı, ama bu istekle kendisini hastaya çok fazla bağlar. Iyileşme kendimizi birey olarak geri plana alıp sorunu Rabbim’e güvenir ve ona teslim edersek ortaya çıkabilir. Hasta mesela bir sırt problemi ile gelebilir ve ızdıraplarının geçmesini isteyebilir. Ama iyileşme hastanın tamamen farklı bir yerinde oluşabilir. İyileştirici enerji çok akıllıdır ve en acil ihtiyaç duyulan yere akacağına güvenmemiz gerekir. Belki sırt değil, ilk önce hasta zihinsel düzeyde şifa görebilir, belki önce sırtı değil, kötü giden ilişkisi düzelebilir.
Burada teknik değil, şifacının iç tutumu önemlidir
Anne Höfler tarafından kurulan “Open Hands” okulunda elde‘ki şifayı aktarma metodu tefekkür üzerine kurulmuştur. Bu okulun etiğinin önemli bir parçası, metodun 7 ilkesidir. Onları ilk tanıdığımda, sanki ruhumun derinliklerine bir şey dokunmuş gibiydi. Sanki bildiğim bir şeyi duyuyordum, ama bu hayatımda bir şekilde kaybolmuştu. Tevazu ile bu güçlü kelimelerin üzerimde çalışmasına izin verdim. Ve ellerimi hasta bedenlerin üzerine koymaya başladığımda, bunun tamamen kaybedilen her şeyi yeniden entegre etme benim ilahi yolum olduğunu keşfettim, sadece şifacı olarak işimle ilgili değil, aynı zamanda hayatımdaki diğer her şeyle ilgili olarak.
Ruhsal iyileşmenin tekniklere, enerjilere, meridyenlere, manyetizmaya veya kutupsallıklara dayandığını düşünebiliriz, ancak bunlar bir parçası olduğu kadarıyla, deneyimlerime göre iyileşme sürecini en önemli şekilde etkileyen şifacının tutumudur. Ve elde‘ki şifayı aktarma metodunun 7 ilkesi, doğru tutuma ulaşmaktan başka bir şey değildir – iyileşmenin mümkün olması şifacının iç tutumuna da bağlıdır.
Bu yöntemi uygulamanın ödülü nedir? İnsanlara hayatlarında önemli olan her şeyin yıkıldığında, yardım edebilme ayrıcalığıdır elde‘ki şifayı aktarma yöntemi.
Geleneksel tıbbın gittikçe daha teknik hale geldiği, doktorların hastaları için neredeyse hiç zamanlarının olmadığı ve gerçek hastalık nedenleri hakkında gittikçe daha az araştırma yapıldığı bir dünyada, elleri şifa için hastanın üzerine koymak bana insanları bütünüyle algılama fırsatı veriyor. Ellerimi hastanın üzerine koymak, başkalarıyla etkileşimde bulunmam ve onlara sevgiyle dönebilmem için alan yaratıyor. Eğer bir şifacı olarak insanlara sadece fiziksel düzeyde değil, aynı zamanda duygusal, zihinsel ve ruhsal düzeyde de etkili bir şekilde dokunmayı başarabilirsem, o zaman iyileşme gerçekleşebilir.
Anne Höfler
Anne Höfler 1944’te İngiltere’de doğdu. Sekreter ve tercüman olarak eğitim gördükten sonra evlendiği Almanya’ya geri döndü. 1981’de üçüncü çocuğu nörodermatite yakalandığında hayatı büyük bir değişim yaşadı. Ruhsal iyileşme metodlarını uygulamaya başladı ve birkaç yıl boyunca birçok kültürden şifacılarla çalıştı. İngiltere’de kendisi şifacı olarak çalıştı ve uzun zamandır Ulusal Ruhsal Şifacılar Derneği’nin üyesiydi.
Anne Höfler, 1989’dan bu yana Almanya’nın her yerinde ve diğer çeşitli ülkelerde seminerler veriyor. Uzun yıllar Katolik ve Protestan Kilisesi eğitim kurumları tarafından derslere ve hafta sonu seminerlerine davet edildi.
1999 yılında Anne Höfler, Würzburg Düşünce Okulu’nda Peder Willigis Jäger ile eğitime başladı. 2004’ten beri orada tanınmış bir tefekkür öğretmeni.
Anne Höfler’nin kitabını okumanızı tavsiye ederim:
„Open Hands – Grundlagen und Praxis des Handauflegens“, von Anne Höfler
(ISBN 978-3-426-87505-6)